Dilan ve Engin Polat, Yasa Dışı Bahis Parasını Akladı Mı?

Dilan ve Engin Polat’ın alelade sosyal medya fenomenliğinden güzellik ve kozmetik imparatorluğuna varan serveti, nihayet mahkeme huzuruna çıkıyor.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı 77 sayfalık iddianamede 28 sanık yer alıyor.

İddianamede, Engin Polat’ın liderliğindeki bir suç örgütünden söz ediliyor.

Engin Polat’ın eşi Dilan, babası Sezgin, kardeşi Alper Kürşat, baldızı Sinem Sıla Doğu, muhasebecisi Ahmet Gün ve Mistik Medya Ajansı’nın sahibi Mustafa Özalp örgütün yöneticisi sayılıyor.

23 kişi örgüt üyeliğiyle suçlanıyor.

Bu kişiler arasında Engin Polat’ın anneannesi Zehra Yılmaz, dayısının eşi Nilgül Yılmaz, kayınbiraderi Can Doğu var.

Suç örgütü gibi aile şirketi

İddianameye göre…

Engin Polat, aile üyeleri ve akrabalarıyla birlikte birçok şirket kurdu.

Bu şirketlerde eşi Dilan ile ortak oldu.

Şirketler güzellik, kozmetik ve medikal alanında faaliyet gösteriyor.

Hepsinin mali müşavirliğini Ahmet Gün yapıyor.

Şirketlerin mal alışlarının büyük kısmı, Polat’ın ailesinin ortağı veya yöneticisi olduğu şirketlerden ya da bağlantılı tedarikçilerden gerçekleştiriliyor.

Bu tedarikçiler gerçek mal alışı, çalışanı ve bankacılık hareketi olmayan, hakkında sahte belge düzenleme kaydı bulunan şirketler.

Şüpheli mal alışlar milyonlarca TL’yi buluyor.

Tasfiye halindeki şirketler sahte fatura temini için kullanılıyor.

Gelirin büyük bir kısmı Polat ailesiyle akrabalık ilişkisi bulunan kişilerce nakit çekiliyor. Çekilen tutarların tamamı aynı kişilerce aynı gün ya Engin Polat’ın şahsi hesabına ya da yöneticisi olduğu Milda Gayrimenkul Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin banka hesabına yatırılıyor. Hesaplarda biriken tutarların taşınmaz ve araç alımına yönlendiriliyor.

Derkan Başer iddiası

Polatların yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve vergi usulsüzlükleri yoluyla temin edilmiş paraları sistemde akladıkları ileri sürülüyor.

En ciddi iddia, yasa dışı bahis.

Bu suçlama bakımından Gizli Tanık Mert’in 9 Kasım 2023’teki ifadesi dayanak alınıyor.

Gizli Tanık Mert, 2014-2017 yılları arasında KKTC’de Veysel Şahin’in sanal bahis oynattığı iki sitede müdürlük yapmış.

İfadesinde Derkan Başer’in, tutuklanmadan önce Şahin’in bir bahis sitesini yönettiğini savunuyor.

Engin Polat’ın 2017’de Başer’le görüşmeye geldiğini ve sonra ‘Jasmin Bet’ adlı bahis sitesinin müdürlüğüne atadığını öne sürüyor.

Şahin tutuklanınca Başer’in işleri kontrol altına aldığını ve dış finansı üstlendiğini, Polat’ın pozisyonunu yükselttiğini savunuyor.

Sanal bahis oynayanlar tarafından yatırılan paraların Polatların kurduğu paravan şirketlere gittiğini iddia ediyor. “Polat’ın sanal bahiste kullanmak üzere şirket kurmaya ihtiyacı vardır ve bu nedenle bu kadar çok şirket kurulmuştur” diyor.

Polat’ın yatırılan her parada yüzde 8, üye kazancına ait gönderilen paradan ise yüzde 15 komisyon aldığını savunuyor.

Polat’ın Başer’den aldığı güç, destek ve yetki ile faaliyetlerini sürdürdüğü ve yasa dışı malvarlığı kazandığı, ailesi ve akrabalarından oluşan, kendisine bağlı ve güvenilir bir ekip kurarak, para akladığı iddia ediliyor.

Bu iddialar araştırıldı.

Bir para transferi, yüz yüze veya telefonla görüşme tespiti yok.

Telefona sızmış, yazışmaları görmüş

Diğer tanık, tutuklu Erkan Şahin.

Cezaevinden dilekçe yazarak, ‘bildiklerini’ anlattı.

Şahin, 25 Ocak 2024’te verdiği ifadesinde, 2022-2023’te Polat çiftinin telefonlarını uzaktan takibe aldığını iddia ediyor.

Engin Polat’ın ICQ üzerinden yaptığı yazışmalarda, yasa dışı bahisle alakalı konuşmalar yaptığını savunuyor.

Şahin’in iddiaları şu şekilde:

“Yine vdcasino.com isimli ahis sitesi kapsamında kazanılacak paralardan söz ediliyordu. Bu siteye Engin’in koyduğu bir anapara gibi büyük tutardan söz ediliyordu. Anladığım kadarıyla Engin, bu sitelere koyduğu anaparasının yüzde 40’ını kar payı olarak günlük kripto para şeklinde geri alıyordu. Bu dönemde Dilan Polat’ın sosyal medya hesaplarından vdcasino.com isimli yapının, instagram çekilişi şeklinde reklamını yapmıştı.”

Şahin, Polatların telefonundan indirdiği yazışmaları flaşbelleğe yüklediğini, bu flaşbelleği de evinde kutuya sakladığını savunuyor. Gel gör ki iddianamede, böyle bir kutudan elde edilmiş herhangi bir yazışma bulunmuyor.

Yalnızca iddia var, o kadar…

Mıstık’ın 600 fenomeni

Üçüncü tanık da cezaevinden.

Dolandırıcılıktan tutuklu Aygün Yıldırım, ifadesinde, ‘Mıstık’ lakaplı Mustafa Özalp’in elinde en az 600 kişilik fenomen listesinin bulunduğunu ifade ederek, şöyle diyor:

“Dilan Polat, bayilik verdiği insanlara Özalp’in Mistik Medya Ajansı ile iş yapmayı zorunlu hale getirmiştir. Güzellik sektöründeki fenomenler aylık en fazla 100 bin-130 bin TL kazanabilir. Bu rakamların üzerindeki gelirler bahisten aklanmak için gelen paralardır.”

Şahin ve Başer’in sanal bahisten elde edilen gelirleri Polat’ın şirketlerine ‘mail order’ yöntemi ile aktardığını savunuyor. Polat’ın gelirleri gayrimenkul satın alarak akladığını kaydediyor.

Ancak iddialara ilişkin somut bir kanıt sunulamıyor.

Kanıtlar zayıf

İddianamede Polat’ın Derkan Başer ile ilişki kurup Türkiye’ye döndüğü ve yasa dışı bahisten hatırı sayılır para kazandığı savunuluyor. Polat’ın paraları kripto varlıklara çevirip kendine düşen payı aldıktan sonra, yurt dışında bulunan Başer’e aktardığı iddia ediliyor.

Sonuçta…

İddia çok ciddi.

Ancak dayanak olarak, biri gizli, diğerleri cezaevinde bulunan iki tanık gösteriliyor. Üstelik bu tanıklardan biri de dolandırıcılıktan yatıyor. Bu suçlamanın ispat edilebilmesi için ciddi, kesin ve inandırıcı kanıtlara ihtiyaç var.

Elden vermiş, belge yokmuş

Dolandırıcılık yoluyla elde edilen gelirlerin aklandığı iddiasına ilişkin tek bir kanıt var:

Cezaevinde bulunan Tufan Yılmaz.

Yılmaz, üç yıl önce telefonla kendisine ulaşan Engin Polat’ın, “Senin hesaplarına yüklü miktarda para gönderecekler. Bu paraları çekip benim çalışanlarıma teslim edeceksin, yüzde 10 oranında para kazanacaksın” dediğini iddia ediyor.

Ancak Polat’ın 1 milyon TL teminat istediğini, kendisinin 618 bin TL toplayabildiğini ileri sürüyor. Bu parayı Tuzla’da Polat’a teslim ettiğini ancak bir daha asla kendisine ulaşamadığını savunuyor. Yılmaz, 600 bin TL’yi elden verdiğini, karşılığında herhangi bir belge almadığını söylüyor.

Doğrusu, bu da oldukça zayıf bir iddia.

Author: Seher Alp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir