AHMET ÜN
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır’da düzenlenen Nevruz kutlamalarında iktidara ve muhalefete altı başlıkta çağrıda bulundu. “Birinci çağrımız devlete, iktidaradır” diyen Bakırhan, “Sizi savaş yerine Türk ve Kürt ittifakını demokratik bir şekilde güncellemeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kutlamaya katılan Leyla Zana da konuşmasında barış ve çözüm sürecinin yeniden başlatılması için çağrı yaptı.
DEM Parti öncülüğünde Nevruz kutlamalarının sonuncusu Diyarbakır’da yapıldı. Bağlar ilçesindeki Nevruz Parkı’nda yapılan kutlamalara DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Berdan Öztürk, HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, DEM milletvekilleri Ayşegül Doğan, Sezai Temelli, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda siyasetçi katıldı.
Kutlamada 2016 yılından bu yana siyasi faaliyetlerde yer almayan Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden, eski milletvekili Leyla Zana da konuşmacı olarak yer aldı. Zana konuşmasında barış ve çözüm sürecinin yeniden başlatılması için çağrı yaptı, Diyarbakırlalara “Bu ülkeyi yönetenlere sesiniz ulaştı, hep beraber seçimden sonra barışın yolunu açacağız” diye seslendi.
“BÜYÜK OPERASYON YERİNE MÜZAKEREYİ TERCİH EDİN”
Programda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Savaş sevenler, çatışma isteyenler, Kürt düşmanları bu ülkeye barış gelmesin diye, demokrasi gelmesin diye maalesef 2013 yılındaki deklarasyonu görmediler, tanımadılar, dikkate almadılar” dedi. DEM Parti olarak barış ve demokrasi deklarasyonunun arkasında olduklarını vurgulayan Bakırhan, iktidarı diyalog ve müzakereden kaçmakla eleştirdi ve sözü son günlerde gündemde olan Irak merkezi hükümetiyle işbirliği konusunda ve olası askeri operasyona getirdi. DEM Parti Eş Başkanı, Irak’ın kuzeyine yönelik olası askeri operasyon hazırlıklarını hatırlatarak “Savaşın maliyeti büyük, maliyeti en az olan şeyi tercih edin. Gelin savaş yerine, ‘büyük operasyon’ yerine, Süleymaniye ve Duhok’ta sivil Kürt insanlarını öldürmek yerine barışı tercih edin, diyalog ve müzakereyi tercih edin” dedi. Bakırhan şunları söyledi: “Bu ülkenin geleceği savaş ve çatışmada değildir; bu ülkenin geleceği İstanbul’un, emekçilerin, Amed’in, Kürtlerin, ezilenlerin ortaya koymuş olduğu barış iradesindedir. Bunların derdi, biz değiliz; bunların derdi Kürtler değil, emekçiler değil, emekliler değil. Bunların derdi savaş, rant ve ölümdür. Savaşa hayır, savaşa izin vermeyeceğiz. Büyük operasyonlara karşı el birliğiyle, güç birliğiyle duracağız. Türkiye’nin emekçileri ve yoksullarıyla birlikte büyük bir barış iradesi örgütleyerek bu savaş çığırtkanlığına, savaş üzerinden rant devşirenlere hep birlikte gereken cevabı vereceğiz.”
“TÜRK-KÜRT İTTİFAKINI GÜNCELLEMEYE DAVET EDİYORUZ”
Bakırhan, iktidar ve muhalefet partilerine de altı madde halinde çağrıda bulundu ve şunları söyledi:
“Birkaç çağrı yaparak sözlerimi bitirmek istiyorum. Birinci çağrımız devlete, iktidaradır. Savaşla, statüsüzlükle, cezaevlerine koyarak bu halkı yolundan çeviremezsiniz. İşte meydan, işte halkın ortaya koyduğu irade görüyor ve duyuyorsanız buradadır. Onun için sizi savaş yerine Türk ve Kürt ittifakını demokratik bir şekilde güncellemeye davet ediyoruz. İkinci çağrımız toplumsal kesimleredir. Türkiye’nin önünde iki yol var; ya bunların dediği gibi savaş-çatışma ya da demokratik-barışçıl yöntem. Onun için toplumsal kesimleri, bu savaş çığırtkanlığı karşısında doğru yol olan barış ve demokrasi mücadelesini büyütmeye ve yürütmeye çağırıyoruz. Üç; ‘bilinmeyen dil’, ‘teröristan’ kavramlarından vazgeçeceksiniz. Bilinmeyen dil dedikleri 13 bin yıldır bu topraklar üzerinde konuştuğumuz Kürtçe’dir. Teröristan dedikleri yer dört parçaya ayrılan Kürdistan’dır. Bir an önce bu siyasetinizden vazgeçin. Kürt gerçekliğini, Kürdistan gerçekliğini anlamak ve tanımak zorundasınız. Dördüncü çağrımız ezilenlere ve muhalefetedir. Kürt meselesinde cesur olalım, doğruları dile getirelim. İktidarın baskıcı ve yok sayan tutumunun yanında hizalanmaktan ziyade Kürt meselesini, demokrasi ve özgürlük meselesini daha fazla sahiplenerek muhalefeti büyütelim. Savaş çığırtkanlığı yapanların karşısında büyük bir barış zemini örelim.
“ORTAK MÜCADELE ZEMİNİNİ YAKALAMAK ZORUNDAYIZ”
DEM Parti Eş Başkanı Bakıhan çağrısında beşinci maddenin muhatabının ise Kürtler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bütün Kürt partilerine, oluşumlarına; dört parçada yaşayan Kürtlerin oluşumlarına çağrı yapıyorum; şimdi ulusal birlik zamanı değilse ne zaman? Şimdi ulusal birliğimizi kuramazsak, bu büyük operasyonu, bu Kürt karşıtı savaşı nasıl önleyeceğiz? Bugünden tezi yok Kürtler ulusal birliklerini sağlamalı, ulusal birlikleri önündeki engelleri ortadan kaldırmalıdır. Son çağrımız Türkiye’deki devrimci sol sosyalist demokrat kesimlere, bu faşizan düzene itiraz eden ezilen ve yoksullaradır. Bizler büyük bir ortak mücadele zemini yakalamak zorundayız. Türkiye’nin yarısı açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Yarısı dilini kullanamıyor, inancını yaşayamıyor. Bütün kesimlerin taleplerinin demokratik bir zeminde karşılık bulması için sol sosyalist güçleri, demokratik ve büyük bir devrimci mücadele zemininde bir araya gelmeye çağırıyoruz.”
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
DEM Parti öncülüğünde Bağlar ilçesindeki Nevruz Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlik sabah saatlerinde başladı. 136 bin metrekarelik alanda toplam uzunluğu 10 kilometreyi bulan bariyerle çevrilen kutlama noktasında 7 bin 500 polisi görev yaparken, alana gelenler altı ana giriş kapısında oluşturulan üç kademeli arama noktasından geçerek içeri alındı. Birçok noktada bomba imha uzmanı ve eğitimli bomba arama köpekleri ile aramalar yapıldı. Nevruz alanı helikopterle havadan kontrol edildi. Emniyet güçlerinden alınan bigiye göre alana girişte ve kutlamalar sırasında zaman zaman polisle karşı karşıya gelen gruplar arasında yer alan toplam 166 kişi gözaltına alındı.
EMEL MATHLOUTHİ’DEN FİLİSTİN MESAJI
Diyarbakır Nevruzu sanatçıların sahne almasıyla sona erdi. Alandaki coşkulu kitle, yağışlı havaya aldırış etmeden çalınan şarkılar eşliğinde uzun süre halaylar çekerek eğlendi. Leyla Zana’nın konuşmasının ardından dünyaca ünlü Tunuslu sanatçı Emel Mathlouthi sahne aldı. Mathlouthi, Filistin halkı için de bir parça seslendirdi.